Avrupa, Rönesans ile birlikte, hümanist felsefe ve neo-platoncu anlayış doğrultusunda yeni bir döneme girmiştir. Özellikle Antik dünyanın keşfi ve Hristiyanlığın yeniden sorgulanmasıyla, Hıristiyan temelli ölümden sonraki yaşam, insan bedeni, içinde yaşanılan dünya ve doğaya ilişkin düşünce temelli büyük değişimlerin yaşandığı ve bu durumdan sanatın ve sanatçıların çok yoğun bir etkileşime ve değişime uğradığı görülmüştür. Özellikle Hümanist felsefenin doğuşu ile birlikte insan yeniden keşfedilmiş ve insan bedeni Rönesans sanatında sanatçıların üzerinde durdukları en önemli meselelerden birisi olmuştur. Bu anlamda Rönesans sanatı keşfettiği altın oranı insan bedenine uygulayarak insanı taçlandırmıştır. Bu anlamda Leonardo da Vinci bilimi ve sanatı birbirinin tamamlayıcısı olarak görmüş ve bilimi sanatın hizmetinde kullanmıştır. Leonardo’nun Anatomi çalışmalarının birincil amacı insan bedeninin gizemlerini çözmek olduğu kadar, sanatta ideal insanı ve kusursuz ifadeyi yakalamak olmuştur. Leonardo da Vinci yapmış olduğu bilimsel kadavra çalışmaları ile hala bugünde geçerliliğini koruyan çok sağlam anatomik çizimler ortaya koymuştur. Leonardo’nun Anatomisi, bilimin ve sanatın ortak ürünü olarak, bugünde hala sanatçıların ulaşmak istediği ideal güzelliği yansıtmada bir rehber olma özelliğini korumaktadır.
Altın oran, rönesans, makrokosmos, mikrokosmos, disseksiyon
Author: | Timuçin AKYÜREK - Tayfun AKKAYA |
---|---|
Number of pages: | 187-201 |
DOI: | http://dx.doi.org/10.29228/diyalektolog.37275 |
Full text: |
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.
© Copyright Asos Education Information Consultancy / Academic Communication . All Rights Reserved.